12 Ağustos 2016 Cuma

Summer // 2016


Herkese Merhaba :) Bugün size bol fotoğraflı bir yaz postu hazırlıyorum. Şu tatiller nasıl bir nefeste geçip gidiyor, anlamıyorum. Yine de şikayet etmiyorum,her günümü dolu dolu geçirdiğim için ve her günüme kocaman tebessümle uyanmama sebep olan herkese şükürler olsun ! 
365 günün her gününü anlamlı hale getirmek elimizde fakat maalesef bende kışın biraz daha depresif, yazın ise kıpır kıpır bir deli kız oluyorum. Veee biliyorsunuz ki, ben bu mevsimi çok seviyorum.
Peki. Başlayalım o zaman. Öncelikle harika bir Bodrum tatiliyle başlıyoruz. Yalıkavak,Gümbet,Gümüşlük,Türkbükü hepsi bana, çikolata mutluluk ilişkisini hatırlattı. 


Daha sonra, Bozcaada'ya yolculuk başladı. Huzur,dinginlik,mutluluk,aşk,sağlık,şarap,buz gibi deniz,balık,rakı,içten insanlar,samimiyet,güven,kilidi üzerinde açık kapılar,bakkal,mitos,polente...
Bozcaada benim için saymakla bitmez. İlginç bir çekimimiz var. Bozcaada'yı hayal etmeden ve adayı hissetmeden olmaz. Kendinizi bir yer olarak tanımlasanız neresi olurdu ? Benim cevabım Bozcaada olurdu. :)







Sonra ki durağımda Antalya oldu. Ailem,çocukluğum,dostlarım.. Bu arada Kaş'a hala gitmediyseniz, mutlaka gitmelisiniz. Bu kadar temiz ve berrak deniz bulmak zor. Muhteşem bir denize sahip. Deniz altı canlıları fobim yüzünden yapamasam da siz mutlaka dalın. Bende bu korkumu yenip bir gün bunu yapacağım. :)






Son olarakta Fethiye'ye gidilerek son buldu tatilim. Ölüdeniz,Göcek,Dalyan ve güzel harika koylarla karşılaştık. Favorim ise Göcek oldu. Marinası,evleri,sokakları göz kamaştıracak kadar görkemli ve güzel.




Bir kez daha anladım ki harika bir ülkede yaşıyoruz.Her adımı keşif.  Sizde bana keşiflerinizi,tatillerinizi anlatmak,paylaşmak,tavsiye etmek isterseniz merakla bekliyorum. :)


En güzel günler sizin olsun. 





A.





















Devamını Oku »

8 Haziran 2016 Çarşamba

color coat to life

Merhaba.. Havaların ısınmasıyla birlikte renkler ortaya çıktı. Renklerin, insan psikolojisi üzerinde ki etkisini bir çoğumuz biliyoruz. Giydiğimiz kıyafetlerin renk tonları da,bizim gün içerisinde ki ruhsal durumumuzu etkiliyor. En sevdiğiniz rengi düşünün. Üzerinizde taşıdığınız kıyafet tamda bu renkse içinizde hissettiklerinize odaklanın. İşte tam olarak anlatmak istediğim de bu. O sizin renginizdir ve sizi etkiler. Bir önceki yazımda Prof. Karen Pine'ın minik detayların bile gün içeresinde ki psikolojimizi büyük ölçüde etkilediğinden bahsetmiştim. Minik bir broşun,t-shirtümüzde ki minik yırtığın,lekenin olumlu ve olumsuz etkilerini gün boyu yaşayabiliyoruz. Bende bunun renkler üzerinde ki etkisini vurgulamak istiyorum. Hepimiz hayatın yoğunluğu içerisinde bu detayları umursamıyoruz. Tercihlerimiz her zaman insanların bizi nasıl daha iyi görmesiyle ilgili. Siyah olsun daha zayıf görünmeliyim,ciddi görünmeliyim,sexi olmalıyım gibi.. Farkında olmadan diğer insanlar odaklı tercihler yapıyoruz. Ne istediğimizin farkına bile varamıyoruz. Bırakın insanlar ne düşünürse düşünsün. Önemli olan siz ve sizin mutluluğunuz. Ayrıca iyi bir stil sahibi olmak istiyorsanız da Ann Taylor'ın sözünü unutmayın: '' Stil ile ilgili en önemli şey,gülümsemenizi giyebilmektir.'' 
Renklerden bu kadar bahsetmişken, son zamanlarda renkli deri ceket trendine en çok mutlu olanlardan biri olabilirim ve çok fazla tercih ettim.  Neler giydiğimi,aşağıda paylaşacağım.
Kıyafetlerinize ve Hayatınıza renk katmayı unutmayın. :)








En güzel günler sizin olsun. 


A.







Devamını Oku »

7 Mart 2016 Pazartesi

Moda ve Psikoloji

Merhaba:) Son zamanlarda insanların giyim tarzlarının psikolojileri üzerinde ki etkilerini araştırıyorum.Kıyafetlerimizin psikolojimiz üzerinde büyük bir etkisi var.Bunun kendim üzerinde ki en büyük örneğinin de blog yazılarım olduğunu gördüm.Sezon trendlerinden ne kadar bahsetsem de benim yazılarımda her zaman üzerimde ki kıyafetlerin neler hissettirdiğine dayandı. Profesör Karen Pine'ın geçen yıllar da Vogue dergisinde yayınlanan bir yazısından çok etkilendim ve bu yazıyı sizlerle de paylaşmak istedim.

Pine, giydiğimiz kıyafetlerin kişiliğimizi yansıtmak için kullandığımız güçlü iletişim araçları olduğunu söylüyor. “Giymeyi tercih ettiğimiz şeyler ve uyum sağladığımız trendlerle, başkaları üzerinde farklı izlenimler bırakıyoruz. Bütün araştırmalar, karşımızdakinin kıyafetlerine bakarak zekasıyla ilgili bile hüküm verdiğimizi ortaya koyuyor.” Dış görünüşün, özellikle iş görüşmelerindeki önem ve etkisini zaten biliyoruz. Pine bunu örneklerle doğruluyor: “İş görüşmesine giderken maskülen giyinen kadınların, o işe kabul edilme ihtimalleri daha yüksek. Kışkırtıcı giyinen kadınlar ise daha yetersiz görülüyor.”
Kıyafetlerimizle verdiğimiz mesajlar, moda psikolojisinin en çok ilgilenip araştırdığı alanlar. Pine, ilk kez gördüğümüz biriyle ilgili fikrimizin oluşması için üç saniyenin yeterli olduğunu söylüyor. İlk izlenim araştırmaları da bunu kanıtlayan sonuçlarla dolu. “Erkekler için, kişiye özel dikilmiş bir takım elbiseyle, mağazadan alınmış bir takımın bıraktığı izlenimleri ölçtük. Üç yüz erkek ve kadın katılımcıya, üç saniyeliğine bir fotoğraf gösterdik. Takımları giyen erkeklerin yüzü, sadece kıyafete göre karar verilmesini kolaylaştırmak için karartılmıştı. Sonuçta, özel dikim takım elbise giyen erkeklerle ilgili yargılar çok daha olumluydu. Daha kendilerinden emin, başarılı, çok kazanan ve esnek kişiler olarak tanımlandılar.” Bu sonuca bakarak çok küçük değişikliklerin bile algıda farklılık oluşturduğunu söylemek mümkün. Ve tabii bu izlenimlerin yalnızca birkaç saniyede oluştuğunu. Bu da, giyimimizdeki minik detayların aslında çok etkili ve önemli olduğunun kanıtı. Yani aksesuarların. Veya kaçmış bir çorabın. Değişik bir küpenin. Yakamıza taktığımız bir broşun. “Kopmuş bir düğme gibi başkalarının fark etmeyeceğini düşündüğümüz şeyler bile ilk izlenimi çok etkiler” diyor, Pine. Ve yine kıyafetlere bakılarak, birkaç saniyede olmasa bile kişiliklerle ilgili tespitlerde bulunulabileceğini anlatıyor: “Bir kişi lider mi yoksa takipçi mi, hemen anlayabiliriz. Liderler, yeni trendleri çabuk uygular. Farklı olmaktan çekinmezler. Takipçiler ise kalabalıktan sıyrılmak istemez. Modaya uygun giyinirler ama başkalarından farklı olmaktan da hoşlanmazlar. Vücudumuza duyduğumuz güveni de giysi seçimlerimiz ele verir. Hatları çıkaran kıyafetler, kendine güveni gösterir. Ama bazı kadınlar vücutlarıyla barışık değildir ve kıyafetlerin arkasına saklanmak isterler. Bütün giysi seçimlerimiz içseldir. Bu yüzden de tercihlerimizi ve kişiliklerimizi ortaya koyar.”



Kıyafetler bizi bu kadar ele verirken hataya düşmemiz de çok kolay. Pine’a göre bu risk özellikle vücuda oturan kıyafetler giydiğimizde artıyor: “Beden hatlarını belli eden şeylerle vücuduna güvenen biri imajı verebiliriz. Ama giydiklerimiz kışkırtıcıysa, bu stil aleyhimize de dönebilir. Özellikle iş ortamında, bu tarz giyinen kişiler giyinmeyenlere kıyasla daha az zeki ve daha az becerikli olarak algılanır. Aynı şey moda kurbanları için de geçerli. Sürekli trendy şeyler satın almak, kolay etki altında kaldığınızı, pazarlamacılar ve medya tarafından manipüle edilebildiğinizi gösterir. Giyimle ilgili bir diğer hata da, kişisel stil geliştirmekle uğraşmamaktır.”
Bu yazıdan sonra öğrendiğim bir diğer şey ise vücut tipine göre giyinmek ne kadar önemli ise,kendi iç dünyamızı tanımak,karakter ve kişiliğimizi keşfetmekte bir o kadar önemli. Gardırobumuz için parçalar seçerken bu detayı bir çoğumuz görmezden gelebiliyoruz. Sadece moda diye alıp yıllarca etiyetiyle duran kıyafetlerimiz var. Keşfettikçe bu parçalardan sıyrılıyor ve daha real kararlar alıyorsunuz. 


         En güzel günler sizin olsun.


A.
Devamını Oku »

5 Şubat 2016 Cuma

Holiday

Uzun zamandır bu tatile ihtiyacım vardı. Denizle dertleşmeye,maviyi ak denizi görmeye... Çocukluğumdan beri yaptığım alışkanlığım. Sahil kenarına geçip huzuru hissetmek.Rüzgarın yüzünüze fısıldaması,dalga sesleri bence bunlar tesadüf olamaz.Biz insanların arınmaya ihtiyacı olduğu zaman kendine getirecek nokta. Kendinizi dinlemek,içinize dönmek ve kendinizi iyileştirmek...Nil Karaibrahimgil'in dediği gibi her şeyinizi paylaşın ama yalnızlığınız size kalsın. Yoksa unuturuz kendimizi,kim olduğumuzu. 
Midi boy elbiseler bu yılın en trend parçaları arasında yer alıyor. Bende bugün Zara'dan aldığım çizgi detaylı bir elbise tercih ettim.Çocukluğumdan kalma kot ceketimle ise adeta çocukluğuma geri döndüm. Kolları birazcık kısa kalsa da hiç aldırış etmedim. Eğer stil sahibi olmak istiyorsanız içinde mutlu olduğunuz parçalar giyip gülümsemek en önemli şey.




Elbise: Zara
Ceket: Vintage
Çanta: Zara
Eldiven:Koton
Bot: Mango


En güzel günler sizin olsun. :)



A.



Devamını Oku »

27 Aralık 2015 Pazar

Pajamas Style

Herkese Merhaba. Vintage vatkalı gömleklere bayılan kitlenin arasında bende varım. Tabii o vatkaları her zaman çıkarırım.Bu tarz gömlekler elimin ilk gittikleri arasında. Rahatlığına ise diyecek tek kelimem yok. Her zaman bir parça saten pijamaları anımsatmıştır. Acaba bu pijamaları gömlek niyetine kullansam diye yıllarca aklımdan geçirdim. Bir gün,bir çoğunuzun bildiği Duygu Özaslan'ın profilinde gezinirken tamda bu durumu gerçekleştirdiğini ve harika olduğunu fark ettim. Bende cesaret alıp denemeliyim dedim. Harika bir duygu ve ben bu işi çok sevdim. 



Üst: Koton
Jean: Terkos Pasajı
Ayakkabı: Stradivarius
Çanta: Nine West






Devamını Oku »

5 Aralık 2015 Cumartesi

Mola

Herkese yeniden Merhaba.Hayat tüm yoğunluğu ile devam ederken bende minik molalar yaratıyorum.Geçen günlerde minik bir seyahate çıktım. Bugünü de kendime tatil ilan edip kendimi Karaköy ve Balat sokaklarına attım. Her yer insanlar gibi içerisinde ayrı ayrı hikayeler barındırıyor. Balatta ki çocuklarla konuştuk. Savaştan gelmiş bu çocukların ailesi bile yok ve minik yürekleri ile kocaman hayat mücadelesi içerisindeler. Daha sık ziyaret edeceğim onları. Bu yazımı okuyup Balat'a gidecek olanlar varsa o minik yürekleri sevindirmeyi unutmamak adına elimiz boş gitmeyelim. Küçük bir oyuncak,onların büsbüyük mutluluklar yaşamasına sebep olacaktır.
Kış geldiğine göre kat kat giyinmelerim başlamış demektir. Demir eksikliği olanlar beni iyi anlarlar. Ben oversize kabanlardan vazgeçemiyorum.Özellikle böyle kat kat giyindiğim de. Bugün bol paça bilek pantolonum ve siyah boğazlı kazağımı leopar oversizeımla tamamladım. Uzun zamandır bilekte kısa çizme arıyordum. Tam istediğim gibi bir çizme buldum ve o benim dedim.Bütün hafta ofis stili olunca, hafta sonunu bosbol kombinlerle tamamlıyorum artık.



Üst: Park Bravo
Pantolon:Zara
Oversize: Koton
Çizme: Mango
Çanta: Milla by Trendyol


En güzel günler sizin olsun. :)

A.






Devamını Oku »